Manisa Hayvanları Koruma Derneği (HAKDEM), protokolün yalnızca bir idari düzenleme değil, “bir zihniyet sorunu” olduğunu söyleyerek yerel yönetimlerin yetkilerini belirsiz kişilere devrettiğini, mülki amirlerin ise denetim görevlerini yerine getirmeyerek sürecin parçası haline geldiğini kaydetti. Dernek, Sarıalan Doğal Yaşam Merkezi’nde yaşanan ihmal, kötü muamele ve ölüm iddialarının ilgili kurumlarca hala görmezden gelindiğini vurguladı.

Dernek, protokolün iptali için daha önce idare mahkemesinde dava açıldığını hatırlatarak, son dönemde gelen çok sayıdaki şikayet üzerine yeni bir adım attı. Açıklamada, bazı mahalle muhtarlarının toplama yetkileri olmamasına rağmen sokak köpeklerini topladıkları, WhatsApp grupları üzerinden organize oldukları ve “muhtar” sıfatını kullanarak kamu görevini usulsüz şekilde üstlendiklerine dair fotoğraf ve yazışmaların bulunduğu belirtildi. Bu doğrultuda HAKDEM, 8 Aralık’ta Manisa Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu.

HAKDEM, 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu gereği sahipsiz hayvanları toplama yetkisinin yalnızca yerel yönetimlerde olduğunu, muhtarların böyle bir yetkisinin bulunmadığını hatırlatarak izinsiz toplama faaliyetlerinin derhal durdurulması gerektiğini ifade etti. Yetkisi olmayan kişilerin hayvan toplamasının hem hukuka aykırı olduğunu hem de toplumsal gerilimi artıracağını belirten dernek, “Hazır olmadığı belediye komisyonlarınca da ifade edilen Sarıalan toplama kampına canlarımızı doldurmayı bırakın” çağrısında bulundu.

HAKDEM'in açıklaması şöyle:
"Hepinizin bildiği gibi yine burada, Manisa Adliyesi önünde valilik ve belediyeler arasında yapılan protokole itiraz etmiş; bu protokolün hukuken olduğu kadar pratikte de ne kadar büyük mağduriyetlere sebep olacağını defaatle ifade ederek tepki göstermiştik. Yaşam hakkı gasp edilen, görmezden gelinen canlarımıza yapılan eziyet son bulana kadar, güzel şehrimizin vicdanlı insanları olarak birleşmeye ve bu mücadeleyi büyütmeye devam edeceğiz. Tekrar altını çizmek istiyoruz: Karşımızda bir protokol değil, bir zihniyet durmaktadır. Yerel yönetimler yetki ve sorumluluklarını ne idüğü belirsiz şahıslara devrederken, mülki amirler de bu sürecin icracısı hâline gelmiş; dolayısıyla denetim görevi işlevsiz hale getirilmiştir. Sarıalan ölüm kampından gelen aşırı ihmal, kötü muamele ve ölüm haberleri denetim yetkisi olan kurumlarca hâlen görmezden gelinmekte; yaşam alanı olma vasfı taşımadığı açık olmasına rağmen herhangi bir işlem yapılmamaktadır. Bu konuda Hakdem olarak daha önce idare mahkemesinde idari işlemin iptali talebiyle davamızı açmış bulunmaktayız; süreç devam etmektedir. Bir yandan bu protokole ilişkin idare mahkemesinden adalet beklerken, diğer yandan tarafımıza ulaşan çok sayıdaki şikayet sebebiyle, Manisamızda bulunan muhtarlar ile köpek toplayan şahıslar arasında koordinasyon amacıyla bir WhatsApp grubu kurulduğu; Nurlupınar, Sarıalan, Kocatepe ve Akpınar mahalle muhtarları başta olmak üzere bazı muhtarların sokakta yaşayan köpekleri, toplama görev ve yetkileri olmamasına rağmen “muhtar” sıfatını kullanarak bu işleri yaptıklarına ve teşvik edildiklerine dair fotoğraflar ile WhatsApp yazışmalarının bulunduğuna ilişkin bilgiler elimize ulaşmıştır. İlgili konuşmalarda “Ödül var mı?” şeklindeki ifadelerle, yaşam hakkı üzerinden alaycı bir yaklaşım sergileyen, kamu görevini usulsüz şekilde üstlenen muhtarlar dahi bulunmaktadır. İlgili muhtarların yetkileri dışında sokak hayvanı toplama, alıkoyma, kötü muameleye yönlendirme, hayvanları üçüncü kişilere teslim etme, belediye görevlisiymiş gibi yetki kullanma faaliyetlerinde bulundukları anlaşılmaktadır. HAKDEM olarak bu ihbarlar doğrultusunda Manisa Cumhuriyet Başsavcılığına 8 Aralık Pazartesi günü müracaat ettik. Savcılık, şikâyetimizi ciddiye alıp şahısların telefonlarında inceleme yaptığı takdirde, bahsettiğimiz konuşma ve fotoğraflardan çok daha fazlası ortaya çıkacaktır. Ayrıca, bu faaliyetlerle ilişkili olarak ilçede veya ilde, görev yapan mülki amirler tarafından kanuna aykırı şekilde hayvan toplama talimatı verildiği tespit edilirse, bu kişilerin de soruşturulması gerekmektedir. 5199 sayılı Kanunun 6. maddesi uyarınca sahipsiz hayvanların toplanması, taşınması, müşahedeye alınması ve bakımevlerine kabul edilmesi süreçleri açıkça yerel yönetimlerin görev alanı olarak düzenlenmiştir. “Sahipsiz hayvanlar yerel yönetimlerce kurulan veya izin verilen bakımevlerine götürülür” hükmü, toplama görevini başka hiçbir kamu kurumunun kullanamayacağı şekilde belediyeye vermektedir. Muhtarların hayvan toplama veya alıkoyma yetkisi yoktur. Ne yasa ne de mevzuatta muhtarlara “toplama”, “taşıma”, “geçici alıkoyma” veya konuya ilişkin herhangi bir yetki tanınmıştır. Kamu gücü yetkisi içeren görevlerin devri mümkün değildir. Hayvanlar yalnızca eğitimli personel ve uygun araçlarla toplanabilir. Ayrıca görevi ve eğitimi olmadığı hâlde keyfi olarak hayvanların toplatılması hakkında işlem yapılmaması veya buna sessiz kalınması; hayvanseverler ile kamu görevlilerini karşı karşıya getirecek, kaos ortamı yaratacak ve toplumsal barışı bozacaktır. Daha önce “Görevinizi yapın” demiştik. Şimdi geldiğimiz noktada ilgili muhtarları, kendilerine bir talimat verilmiş olsa dahi görevleri olmayan ve aynı zamanda kanunsuz olan işleri yapmamaları konusunda uyarıyoruz ve konunun takipçisi olmaya devam edeceğimizi bir kez daha ifade ediyoruz."
Açıklamanın sonunda HAKDEM, hem muhtarları hem de ilgili kurumları hukuka ve yaşam hakkına saygılı olmaya davet ederek, “Bu mücadele yalnızca hayvanların değil; adaletin mücadelesidir” sözleriyle açıklamayı noktaladı.




